|
Psikiyatride Güncel - Tanı ve Sağaltımda Bilișsel Belirtiler
Cil:7 Sayı:2 (2017)
|
150 TLSepete Ekle
|
Genel Yayın Yönetmeni: Mustafa Sercan Yardımcı Yayın Yönetmenleri: Berna Binnur Kıvırcık Akdede, Artuner Deveci, Kürşat Altınbaş Konuk Editör: Ayşen Esen-Danacı
Sayfa
|
Modern psikiyatrinin kurucularından olan ve hastalıkların sınıfl andırılması ve tanımlanmasında bugün de etkisi süren
Emil Kraepelin ile Alzheimer Hastalığını bulan Alois Alzheimer 1903-1912 yılları arasında Münih’te bir psikiyatri
kliniğinde birlikte çalıştılar. Bu süreçte hem hastalar üzerine gözlemler hem de laboratuvarlarında araştırmalar
yaptılar. Kraepelin ve Alzheimer, psikiyatrik belirtilerin kökeninde merkezi sinir sistemine ait fiziksel bozuklukların
yattığını ileri sürdüler. Ancak Kraepelin 1906’daki Alman Psikiyatri Derneği toplantısında bu hipotezi sunduğunda
ciddiye alınmadı. Bu iki önemli bilim adamının da üzerinde çalıştığı alan hastalarda ortaya çıkan bilişsel kayıplardı.
Alzheimer’ın çalıştığı demans grubunda bilişsel bozukluklar daha şiddetli ve hızlı seyirliydi. Nisan 1906’da hastası
Auguste D.’nin ölümünün ardından onun beynini mikroskobik olarak inceleyip günümüzde Alzheimer hastalığının
göstergeleri olarak bilinen plakları ve nörofibriler yumakları tanımlayan ilk kişi oldu.
Emil Kraepelin ise psikiyatrik hastalıklarla ilgileniyordu ve bu alanda bir sınıfl ama yapan ilk kişiydi. Bu sınıfl amayı
yaparken hastaları sonlanışlarına göre ikiye ayırdı, yıkım gösterenleri “demantia praecox” yıkım göstermeyenleri ise
“manik depresif psikoz” olarak adlandırdı. Kraepelin, yıkımla giden hastalardaki bilişsel kayıpları demanstaki kayıplara
benzetmiş ancak bu hastalarda hastalığın Alzheimer’ın hastalarına göre çok daha erken başlamasından dolayı bugün
şizofreni diye adlandırdığımız vakaları “erken bunama” olarak adlandırmıştı. Kraepelin arkadaşına göre daha şanssızdı,
onun anlaşılması için 100 yıl kadar beklemesi gerekiyordu.
Son yıllarda ruhsal bozukluklarda gözlenen bilişsel belirtilere yönelik ilgi giderek artmaktadır. Aslında biz bugün
ruhsal bozuklukların pek çoğunda bilişsel sorunlarla karşılaşıyoruz. Bunların bazısı geçici bazısı ise süreğen niteliktedir.
Günümüzde işlevsellik başlıca iyileşme kriteri olarak kabul edilmekte ve bilişsel belirtiler hastalarımızın sosyal ve
mesleki işlevselliğini en fazla etkileyen etmenlerdir. Biz psikiyatristleri sağaltım açısından en çok zorlayan belirtiler
de yine bilişsel belirtilerdir. Bu nedenle ruhsal bozukluklarda bilişsel belirtilerin tespiti ve sağaltımına yönelik pek çok
yeni yöntem geliştirilmektedir.
Psikiyatride Güncel’in bu sayısında ruhsal bozukluklarda karşılaştığımız bilişsel belirtileri tanıma, değerlendirme
ve sağaltım açısından ele almaya çalıştık. Hedefimiz meslektaşlarımızın günlük pratiklerinde bilişsel işlevleri
değerlendirme ve iyileştirmeye yönelik bilgi ve becerilerine katkı sağlamak.
Bu sayıya katkıda bulunan tüm yazarlara, süreci birlikte yürüttüğümüz Yardımcı Yayın Yönetmeni Berna Bin nur
Akdede’ye ve Yayın Yönetmeni Ömer Aydemir’e teşekkür ederim.
Sevgi ve Saygılarımla
Ayşen Esen-Danacı
Konuk Yayın Yönetmeni
Bu yayın için ilk yorum yapan siz olun.
|